24 Aralık 2010 Cuma

herkes gider mi üzerine...

son dönemde beni bu denli anlatan, acıtan, kanatan ba$ka bir $arkı olmadı. olmayacak da sanırım uzun bir süre.. 

gün gelir de kar$ıla$ırsak istemsizce O'nunla, sorulması muhtemel sorular ve alınacak muhtemel cevaplar $arkıda aylin aslım - cem adrian diyalogu $eklinde çıkıyor kar$ıma. gerçi bunu ben değil sadece, tüm eski sevgililer ya$ayacaktır. 

iç acıtıyor. parçalıyor.. 

onaracak, onu bekliyorum.. 101. kez dinlemek lazım, 100 yetmedi sanırım. 

herkes gider mi?

sessiz bir gece, yorgun adımların… hiç haberi yok gibi ıslak kaldırımların…
kimse görmüyor mu… kimse bilmiyor mu… durup önünde kalbinin, kimse durdurmuyor mu…
herkes gider mi…herkes gider mi…
söyle bana küçük adam, her $ey biter mi…
çok erken değil mi…erken değil mi…
söyle bana küçük adam; herkes gider mi…
elinde cennetin kayıp haritası… kalbinde hazineler, yüzünde anahtarı…
kimse görmüyor, kimse bilmiyor… ve sen hala ü$üyorsun…
herkes gider mi…herkes gider mi…
söyle bana küçük adam, her $ey biter mi…
çok erken değil mi…erken değil mi…
söyle bana küçük adam, herkes gider mi…


- hala yalnız mısın?
- sadece özgür…
- peki mutsuz?
- sadece alı$mı$…
- peki ya a$ık?
- sadece eksik… peki ya sen… hala bekliyor musun?
- beklemek; $imdi hiç duymayan birine, dünyanın en güzel $arkısını söylemek kadar anlamsız…
- peki ya umut?
- umut; $imdi hiç görmeyen birine, gökku$ağını anlatmak kadar zor ve imkansız.

herkes gider mi… herkes gider mi… söyle bana küçük adam… söyle bana küçük adam…
çok erken değil mi… erken değil mi… söyle bana küçük adam.., söyle bana küçük adam…
yağmur diner mi… yağmur diner mi… söyle bana küçük adam…
söyle bana küçük adam...

yeni bir öykü..

gücüm olmasa da tekrardan ba$lıyorum yazmaya. iğrençle$ebilirim, kusturabilirim. okuyan hiç kimse buradan gülerek ayrılmayabilir. ama ben tekrardan ba$lıyorum.

ba$ladık abi biz.